Hukuk Genel

Duruşma Nedir? (CMK m.182-222)

Duruşma Nedir?

Ceza muhakemesi uygulamasında duruşma iki anlamda kullanılmaktadır. Öncelikle duruşma; şikayetçi, sanık, tanık, bilirkişi gibi suje ve ispat araçlarının dinlendiği, delillerin toplanarak ortaya konulduğu ve tartışıldığı “oturum” veya “celse” yi ifade etmektedir. Ayrıca duruşma; iddianamenin mahkeme tarafından kabulüyle başlayıp hüküm verilmesine kadar geçen yargılama safhasını ifade etmek üzere kullanılmaktadır. Duruşma olarak adlandırılan bu yargılama safhasına “kovuşturma evresi” de denilmektedir.

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu, kovuşturma aşamasında tek duruşma prensibini, yani ara verilmeksizin duruşmanın devam ettirilerek hüküm verilmesini benimsemiştir. (CMK 190). Ancak, uygulamada ceza davasının tek duruşmada bitirilmesi mümkün olmamakta, hatta onlarca duruşma yapılan uzun yargılamalar nedeniyle adil yargılanma hakkı ihlal edilmektedir.

Duruşmanın başlaması, yapılması ve duruşmanın bitirilerek son kararın verilmesi açısından iki genel görevli mahkeme olan asliye ceza mahkemesi ile ağır ceza mahkemesi arasında kural olarak bir fark yoktur.

Duruşma Ne Zaman Başlar?

İddianame ile mahkemeye ceza davası açıldıktan sonra, mahkeme duruşma hazırlığı işlemlerini yapmaya başlar. Mahkeme hakimi, iddianameyi ve ekinde yer alan tüm evrakları inceledikten sonra, duruşmaya hazırlık için yapılacak işleri ve duruşma gününü belirlemek üzere “tensip zaptı” düzenler.

Tensip tutanağı ile müşteki, sanık, tanık ve bilirkişi gibi dinlenmesi gereken kişiler duruşma günü tebliğ edilmek suretiyle çağrılır. Duruşma günü, mahkemenin düzenlediği bir çağrı kağıdıyla PTT vasıtasıyla bu kişilere gönderilir. İlgililerin duruşmaya çağrılması dışında soruşturma aşamasında toplanmayan delillerin de toplanmasına tensip zaptı ile karar verilebilir.

Duruşma, tensip zaptıyla belirlenen günde mahkemenin duruşma salonunda yapılır. Mahkeme, duruşma günü öncelikle sanığın ve avukatının hazır bulunup bulunmadığı, çağrılmış tanık ve bilirkişilerin gelip gelmediklerini yoklama yaparak tespit eder. Sanık tutuklu ise elleri bağsız (kelepçesiz) olarak duruşma salonuna alınır. Mahkeme hakimi, duruşmanın başladığını, iddianamenin kabulü kararını okuyarak açıklar. (CMK m.191/1). İddianamenin kabulü kararının okunmasıyla duruşma işlemleri bir sıra halinde yapılmaya başlanır.

Duruşma Nasıl Yapılır?

Duruşma, kural olarak herkese açık yapılır. İlgisi olsun veya olmasın herkesin duruşma salonuna girerek duruşmayı izleme hakkı vardır.

İddianamenin mahkeme tarafından kabulü kararı okunarak duruşmanın başladığı açıklanır. İddianamenin kabulü kararı okunduktan sonra, gelen tanıklar duruşma salonundan dışarı çıkarılırlar. Tanıklar, duruşmada taraflarca yapılan tartışmayı görmemeleri ve tarafsız bir şekilde olaya ilişkin beyanda bulunmalarını temin amacıyla salondan çıkarılırlar. Daha sonra tanıklık yapmak üzere isimleri okunarak salona çağrılırlar (CMK m.191/2). Tanıklar, tekrar çağrılıp dinlendikten sonra ancak mahkeme başkanı veya hâkimin izniyle duruşma salonundan ayrılabilir (CMK m.198).

Duruşmanın başlamasından hüküm verilmesine kadar duruşma akışı içerisinde sırasıyla şu işlemler yapılır:

I. Kimlik Tespiti Yapılması: Sanığın açık kimliği saptanır, kişisel ve ekonomik durumu hakkında kendisinden bilgi alınır.

II. İddianamenin Duruşmada Okunması: İddianame veya iddianame yerine geçen belgede yer alan suçlamanın dayanağını oluşturan eylemler ve deliller ile suçlamanın hukuki nitelendirmesi anlatılır.

III. Sanık Haklarının Hatırlatılması: Sanığa, yüklenen suç hakkında açıklamada bulunmamasının kanunî hakkı olduğu ve şu haklara sahip olduğu bildirilir:

  • Suçlandığı vakıa ve suç vasfının, yani isnadının sanığa anlatılması gerekir.

  • Sanığa sorgusunun yapılmasından önce bir avukatın hukuki yardımından yararlanma hakkı olduğu kendisine anlatılmalıdır.

  • Sanığa kovuşturma aşamasında da delil gösterme ve bu delillerin toplanmasını isteme hakkı olduğu hatırlatılmalıdır.

VI. Sanığın Sorgusunun Yapılması: Sanık açıklamada bulunmaya hazır olduğunu bildirdiğinde, usulüne göre sorgusu yapılır. (CMK m.191/2). Sorgu, ceza muhakemesinde hem savunma hem de delil aracıdır. Sanık sorgusu yapılırken suçlamalara yanıt verir, deliller ileri sürer, bu yönüyle sorgu bir savunma aracı olarak kabul edilir. Ancak, sanığın sorgudaki beyanı aynı zamanda “beyan delili” olarak değerlendirildiğinden, sorgu bir delil aracı olarak kabul edilir. Sanığın yüzüne karşı suç ortaklarından birinin veya bir tanığın gerçeği söylemeyeceğinden endişe edilirse, mahkeme, sorgu ve dinleme sırasında o sanığın mahkeme salonundan çıkarılmasına karar verebilir. Sanık tekrar getirildiğinde, tutanaklar okunur ve gerektiğinde içeriği anlatılır. (CMK m.200).

V. Delillerin Ortaya Konulması: Sanığın sorguya çekilmesinden sonra delillerin ortaya konulmasına başlanır. Ancak, sanığın tebligata rağmen mazeretsiz olarak gelmemesi sebebiyle sorgusunun yapılamamış olması, delillerin ortaya konulmasına engel olmaz. Ortaya konulan deliller, sonradan gelen sanığa bildirilir. (CMK m.206/1). Delillerin ortaya konulması; “belge” delilinin okunması, “beyan” delili olarak sanık, tanık veya bilirkişinin dinlenmesi, “belirti” delili olarak ses veya görüntü kayıtları üzerinde keşif suretiyle yapılır (CMK m.206/1).

Duruşmada ortaya konulması istenilen bir delil aşağıda yazılı hâllerde ceza mahkemesi tarafından reddolunur:

  • Delil, kanuna aykırı olarak elde edilmişse,
  • Delil ile ispat edilmek istenilen olayın karara etkisi yoksa,
  • Delil ortaya koyma istemi, sadece davayı uzatmak maksadıyla yapılmışsa.

Cumhuriyet savcısı ile sanık veya müdafi birlikte rıza gösterirlerse, tanığın dinlenmesinden veya başka herhangi bir delilin ortaya konulmasından vazgeçilebilir. Savcı ile sanık veya avukatının delillerin ortaya konulmasından vazgeçmeye ilişkin rızası ancak ceza davasının esasına etkili olmayan hallerde mahkeme tarafından dikkate alınır.

Delilin ortaya konulması istemi, istemin veya ispat edilmek istenen olayın geç bildirilmiş olması nedeniyle mahkeme tarafından reddedilemez.

VI. Dinleme ve Okumadan Sonra Diyeceğin Sorulması: Suç ortağının, tanığın veya bilirkişinin dinlenmesinden ve herhangi bir belgenin okunmasından sonra bunlara karşı bir diyecekleri olup olmadığı katılana veya vekiline, Cumhuriyet savcısına, sanığa ve avukatına sorulur. (CMK m.215). Örneğin, güveni kötüye kullanma suçunun tanığı olan kişi dinlendikten sonra, şikayetçi ve sanığa veya avukatlarına ayrı ayrı söz verilerek tanık beyanına karşı diyecekleri sorulur. Ayrıca taraf avukatlarının tanığa doğrudan soru sorma hakkı vardır.

VII. Delillerin Tartışılması: Delillerin tartışılması aşaması, tüm delillerin toplanarak duruşmada okuma, dinleme veya keşif suretiyle ortaya konulmasından, tarafların her delil için ayrı ayrı diyeceklerini söylemesinden sonra başlayan bir aşamadır. Ortaya konulan delillerle ilgili tartışmada söz, sırasıyla katılana veya vekiline, Cumhuriyet savcısına, sanığa ve avukatına veya kanunî temsilcisine verilir. Cumhuriyet savcısı, katılan veya vekili, sanığın, müdafinin veya kanunî temsilcisinin açıklamalarına; sanık ve avukatı ya da kanunî temsilcisi de Cumhuriyet savcısının ve katılanın veya vekilinin açıklamalarına cevap verebilir (CMK m.216). Hükümden önce son söz, hazır bulunan sanığa verilir. Bu aşamada zorunlu müdafiin hazır bulunmaması hükmün açıklanmasına engel teşkil etmez. Söz sırasına riayet edilmemesi veya sanığa son söz hakkı verilmemesi, İstinaf Mahkemesi veya Yargıtay tarafından yerel mahkeme kararının hukuka aykırı bulunması sonucunu doğuracaktır.

Hâkim, kararını ancak duruşmaya getirilmiş ve huzurunda tartışılmış delillere dayandırabilir. Bu deliller hâkimin vicdanî kanaatiyle serbestçe takdir edilir. Yüklenen suç, hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebilir. (CMK m.217).

Ceza Muhakemesinin asıl amacı maddi gerçeği ortaya çıkarmak, buna ulaşacak olan ise delillerdir. Deliller; samimi açıklamalar, tanık beyanları, sanık ve tanıklardan başka kişilerin açıklamaları, tutanaklar, özel yazılı görüntü ve/veya ses kayıt eden açıklama ve belirtiler şeklinde ayrıma tabi tutulabilir. Bütün isnat araçları delildir. Soyut olarak deliller eşdeğerdedir. Eylem veya eylemlerin bir suç olup olmadığı delillerin yorumu ile saptanır. Hakim hangi kanıtı nasıl yorumladığını sonuca ulaştığını gerekçedeki mantıksal kronolojik dizi ise iddia, savunma, kanıtlar ve kanıtların yorumu ile sabit görülen eylem, ihlal edilen norm ve bunun yorumu ile ulaşılan sonuçla hüküm şeklinde olmalıdır (Y6CD-K.2018/3752).

Duruşma Nasıl Yapılır?

Duruşma, kural olarak herkese açık yapılır. İlgisi olsun veya olmasın herkesin duruşma salonuna girerek duruşmayı izleme hakkı vardır.

İddianamenin mahkeme tarafından kabulü kararı okunarak duruşmanın başladığı açıklanır. İddanamenin kabulü kararı okunduktan sonra, gelen tanıklar duruşma salonundan dışarı çıkarılırlar. Tanıklar, duruşmada taraflarca yapılan tartışmayı görmemeleri ve tarafsız bir şekilde olaya ilişkin beyanda bulunmalarını temin amacıyla salondan çıkarılırlar. Daha sonra tanıklık yapmak üzere isimleri okunarak salona çağrılırlar (CMK m.191/2). Tanıklar, tekrar çağrılıp dinlendikten sonra ancak mahkeme başkanı veya hâkimin izniyle duruşma salonundan ayrılabilir (CMK m.198).

Duruşmanın başlamasından hüküm verilmesine kadar duruşma akışı içerisinde sırasıyla şu işlemler yapılır:

I. Kimlik Tespiti Yapılması: Sanığın açık kimliği saptanır, kişisel ve ekonomik durumu hakkında kendisinden bilgi alınır.

II. İddianamenin Duruşmada Okunması: İddianame veya iddianame yerine geçen belgede yer alan suçlamanın dayanağını oluşturan eylemler ve deliller ile suçlamanın hukuki nitelendirmesi anlatılır.

III. Sanık Haklarının Hatırlatılması: Sanığa, yüklenen suç hakkında açıklamada bulunmamasının kanunî hakkı olduğu ve şu haklara sahip olduğu bildirilir:

  • Suçlandığı vakıa ve suç vasfının, yani isnadının sanığa anlatılması gerekir.

  • Sanığa sorgusunun yapılmasından önce bir avukatın hukuki yardımından yararlanma hakkı olduğu kendisine anlatılmalıdır.

  • Sanığa kovuşturma aşamasında da delil gösterme ve bu delillerin toplanmasını isteme hakkı olduğu hatırlatılmalıdır.

VI. Sanığın Sorgusunun Yapılması: Sanık açıklamada bulunmaya hazır olduğunu bildirdiğinde, usulüne göre sorgusu yapılır. (CMK m.191/2). Sorgu, ceza muhakemesinde hem savunma hem de delil aracıdır. Sanık sorgusu yapılırken suçlamalara yanıt verir, deliller ileri sürer, bu yönüyle sorgu bir savunma aracı olarak kabul edilir. Ancak, sanığın sorgudaki beyanı aynı zamanda “beyan delili” olarak değerlendirildiğinden, sorgu bir delil aracı olarak kabul edilir. Sanığın yüzüne karşı suç ortaklarından birinin veya bir tanığın gerçeği söylemeyeceğinden endişe edilirse, mahkeme, sorgu ve dinleme sırasında o sanığın mahkeme salonundan çıkarılmasına karar verebilir. Sanık tekrar getirildiğinde, tutanaklar okunur ve gerektiğinde içeriği anlatılır. (CMK m.200).

V. Delillerin Ortaya Konulması: Sanığın sorguya çekilmesinden sonra delillerin ortaya konulmasına başlanır. Ancak, sanığın tebligata rağmen mazeretsiz olarak gelmemesi sebebiyle sorgusunun yapılamamış olması, delillerin ortaya konulmasına engel olmaz. Ortaya konulan deliller, sonradan gelen sanığa bildirilir. (CMK m.206/1). Delillerin ortaya konulması; “belge” delilinin okunması, “beyan” delili olarak sanık, müşteki, tanık veya bilirkişinin dinlenmesi, “belirti” delili olarak ses veya görüntü kayıtları üzerinde keşif suretiyle yapılır (CMK m.206/1).

Duruşmada ortaya konulması istenilen bir delil aşağıda yazılı hâllerde ceza mahkemesi tarafından reddolunur:

  • Delil, kanuna aykırı olarak elde edilmişse,
  • Delil ile ispat edilmek istenilen olayın karara etkisi yoksa,
  • Delil ortaya koyma istemi, sadece davayı uzatmak maksadıyla yapılmışsa.

Cumhuriyet savcısı ile sanık veya müdafi birlikte rıza gösterirlerse, tanığın dinlenmesinden veya başka herhangi bir delilin ortaya konulmasından vazgeçilebilir. Savcı ile sanık veya avukatının delillerin ortaya konulmasından vazgeçmeye ilişkin rızası ancak ceza davasının esasına etkili olmayan hallerde mahkeme tarafından dikkate alınır.

Delilin ortaya konulması istemi, istemin veya ispat edilmek istenen olayın geç bildirilmiş olması nedeniyle mahkeme tarafından reddedilemez.

VI. Dinleme ve Okumadan Sonra Diyeceğin Sorulması: Suç ortağının, tanığın veya bilirkişinin dinlenmesinden ve herhangi bir belgenin okunmasından sonra bunlara karşı bir diyecekleri olup olmadığı katılana veya vekiline, Cumhuriyet savcısına, sanığa ve avukatına sorulur. (CMK m.215). Örneğin, güveni kötüye kullanma suçunun tanığı olan kişi dinlendikten sonra, şikayetçi ve sanığa veya avukatlarına ayrı ayrı söz verilerek tanık beyanına karşı diyecekleri sorulur. Ayrıca taraf avukatlarının tanığa doğrudan soru sorma hakkı vardır.

VII. Delillerin Tartışılması: Delillerin tartışılması aşaması, tüm delillerin toplanarak duruşmada okuma, dinleme veya keşif suretiyle ortaya konulmasından, tarafların her delil için ayrı ayrı diyeceklerini söylemesinden sonra başlayan bir aşamadır. Ortaya konulan delillerle ilgili tartışmada söz, sırasıyla katılana veya vekiline, Cumhuriyet savcısına, sanığa ve avukatına veya kanunî temsilcisine verilir. Cumhuriyet savcısı, katılan veya vekili, sanığın, müdafinin veya kanunî temsilcisinin açıklamalarına; sanık ve avukatı ya da kanunî temsilcisi de Cumhuriyet savcısının ve katılanın veya vekilinin açıklamalarına cevap verebilir (CMK m.216). Hükümden önce son söz, hazır bulunan sanığa verilir. Bu aşamada zorunlu müdafin hazır bulunmaması hükmün açıklanmasına engel teşkil etmez. Söz sırasına riayet edilmemesi veya sanığa son söz hakkı verilmemesi, İstinaf Mahkemesi veya Yargıtay tarafından yerel mahkeme kararının hukuka aykırı bulunması sonucunu doğuracaktır.

Hâkim, kararını ancak duruşmaya getirilmiş ve huzurunda tartışılmış delillere dayandırabilir. Bu deliller hâkimin vicdanî kanaatiyle serbestçe takdir edilir. Yüklenen suç, hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebilir. (CMK m.217).

Ceza Muhakemesinin asıl amacı maddi gerçeği ortaya çıkarmak, buna ulaşacak olan ise delillerdir. Deliller; samimi açıklamalar, tanık beyanları, sanık ve tanıklardan başka kişilerin açıklamaları, tutanaklar, özel yazılı görüntü ve/veya ses kayıt eden açıklama ve belirtiler şeklinde ayrıma tabi tutulabilir. Bütün isnat araçları delildir. Soyut olarak deliller eşdeğerdedir. Eylem veya eylemlerin bir suç olup olmadığı delillerin yorumu ile saptanır. Hakim hangi kanıtı nasıl yorumladığını sonuca ulaştığını gerekçedeki mantıksal kronolojik dizi ise iddia, savunma, kanıtlar ve kanıtların yorumu ile sabit görülen eylem, ihlal edilen norm ve bunun yorumu ile ulaşılan sonuçla hüküm şeklinde olmalıdır (Y6CD-K.2018/3752).

Rapor, belge ve diğer yazıların okunması (CMK m.214)

Bir açıklamayı ve görüşü içeren resmî belge ve diğer yazılar ve fennî muayene ve doktor raporlarının okunmasından sonra gerekli görülürse belge ve diğer yazılar veya raporda imzası bulunanlar, açıklamada bulunmak üzere duruşmaya çağrılabilirler.

Açıklama ve görüş veya rapor bir kurul tarafından verilmişse mahkeme, kurulun görüşünü açıklamak üzere görevi, üyelerden birine vermeyi kurula önerebilir.

Bilimsel görüşlere ilişkin açıklamalar şu şekilde yapılır (CMK 68):

  • Mahkeme, her zaman bilirkişinin duruşmada dinlenmesine karar verebileceği gibi, ilgililerden birinin istemesi halinde de açıklamalarda bulunmak üzere duruşmaya çağırabilir.

  • Yaptıkları açıklamalardan sonra mahkeme başkanı veya hâkim, çekilmelerine izin vermedikçe, bilirkişiler duruşma salonunda kalırlar; ancak salona teker teker alınıp birbirinden ayrı olarak dinlenmeleri zorunlu değildir.

  • Cumhuriyet savcısının, katılanın, vekilinin, şüphelinin veya sanığın, müdafin veya kanunî temsilcinin istemi üzerine bilimsel mütalaa hazırlayan uzmanın duruşmada dinlenmesi hususunda da yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanır.

Ceza Mahkemesinde Duruşma, Duruşma Tutanağı (Zaptı) ve Karar Duruşması


Duruşmaya/Mahkemeye Gitmezsem Ne Olur?

Duruşmaya/mahkemeye gidilmemesi halinde bazı yaptırımlar ortaya çıkabilir. Gidilmeyen duruşma ilk duruşma ise, mahkeme sanık veya şikayetçi hakkında ikinci duruşmaya zorla getirilme kararı verecektir. İlk iki duruşmaya da katılmama halinde, sanık hakkında yakalama kararı verilebilir.

Duruşma Yapıldı, Duruşma Evrakı Hazırlandı Ne Demek?

Duruşma yapıldı veya duruşma evrakı hazırlandı ibareleri, davetiye ile size tebliğ edilen veya başka bir ara duruşmanın yapıldığını gösterir. Uyap Vatandaş veya E-devlet portalında görünen bu ibareler duruşmanın yapıldığını ve yeni duruşma gününün belirlendiğini gösterir.

Duruşma Tutanağı Ne Demek?

Duruşma tutanağı, duruşmada olup biten herşeyin kayıt altına alındığı bir tutanaktır. Duruşma tutanağı, duruşmaya katılanları, katılanların beyanlarını ve duruşmada yapılan işlemleri kayıt altına almak için tutulur.

Duruşma Tutanağının Aksini İspat Mümkün mü?

Duruşma tutanağı, aksi sabit oluncaya kadar geçerli resmi belge değerindedir. Duruşma tutanağının aksini ispat ancak tutanakta sahtecilik yapıldığını ispat etmekle mümkündür. Duruşma tutanağı duruşmanın nasıl yapıldığına dair kesin nitelikte bir delil mahiyetindedir.

Duruşma Tutanağı Nasıl Alınır?

Duruşmaya katılan herkes duruşmadan hemen sonra duruşma tutanağının bir suretini mübaşirden isteyebilir. Duruşma tutanağı mahkeme kaleminden de her zaman alınabilir. Uyap Vatandaş portal üzerinden de duruşma tutanağına erişilebilir.

Uyaptan Duruşma Zaptı Nasıl Alınır?

Uyap Vatandaş Portala girilerek ilgili dava dosyası seçildiğinde, dosyanın içinde en son evraklar arasında duruşma zaptı görünecektir.

Duruşma Tutanağının Verilmemesi Halinde Ne Yapabilirim?

Duruşma tutanağının ilgilisine verilmemesi mümkün değildir. Duruşmada verilmemesi halinde, mahkeme kaleminden istenmelidir. Talep edilmesine rağmen duruşma tutanağının verilmemesi, mahkeme görevlileri açısından görevi ihmal suçu teşkil eder.

Duruşma Ne Kadar Sürer?

Duruşma, davanın özelliğine göre 5 dakika da sürebilir 12 saat de sürebilir. Ancak, ortalama 2 tanık, 2 sanık ve 2 müştekinin dinleneceği bir duruşma en az 1 saat sürer.

Duruşma Kaç Kez Ertelenebilir?

Ceza Muhakemesi Kanunu, tek duruşmada tüm yargılanmanın bitirilmesini hedeflemiştir. Ama uygulamada çok sayıda duruşma yapılmaktadır. Duruşmanın kaç kez ertelenebileceği konusunda kesin bir kural olmadığından gerektiği kadar ertelemek hakimin takdirindedir. Ancak, tanıkların duruşmaya katılmaması ve zorla getirme kararı ile gelmeleri, sanık veya müştekinin katılım sağlamaması duruşmanın defalarca ertelenmesine neden olabilir. Bunun gibi toplanması gereken bir delil, alınması gereken bir rapor duruşmanın ertelenmesi gerekçesi olabilir. Duruşmanın gereğinden fazla ertelenmesi adil yargılanma hakkı ihlali ile sonuçlanabilir.

Duruşma Neden İptal Edilir veya Ertelenir?

Kural olarak duruşmanın iptal edilmesi şeklinde bir kavram yoktur. Duruşma hakiminin olmaması, izinde olması veya olağanüstü hallerde duruşma ertelenerek başka bir güne bırakılabilir.

Duruşmada Söz Sırası (CMK) Nasıldır?

Duruşmada söz sırası, sırasıyla katılana veya vekiline, Cumhuriyet savcısına, sanığa ve avukatına veya kanunî temsilcisine verilir.

Mahkemede Ara Duruşma Nedir?

Ara duruşma, ceza muhakemesinde kabul edilen bir terim değildir. Halk arasında “ara duruşma” deyimi birkaç anlamda kullanılmaktadır. Ara duruşma, ilk duruşma ile karar duruşması arasında yer alan duruşmaları ifade etmek üzere kullanılmaktadır. Ayrıca, tutuklu ceza davası dosyalarında iki duruşma arasında yer alan tutukluluk incelemesine de ara duruşma denilmektedir.

Ara Duruşma Ne Zaman Yapılır?

Türkiye’de ceza mahkemelerinde iki duruşma arası yaklaşık 3 aydır. Ancak tutuklu ceza davalarında tutukluluk incelemesinin 30 günde bir evrak üzerinde yapılması gerekir. 30 günlük süreler halinde yapılan incelemeye halk arasında ara duruşma denilmektedir. Örneğin, 01.03.2020 tarihinde yapılan duruşmadan 30 gün sonra, halk dilinde “ara duruşma” veya “ara mahkeme” olarak adlandırılan, tutukluluğun evrak üzerinden incelenmesi işlemi 31.03.2020 tarihinde yapılacaktır.

Karar Duruşması Nasıl Olur?

Karar duruşması, mahkemenin tarafların son sözlerini dinlediği duruşmadır. Karar duruşmasında mahkeme tanık dinleme, delil okuma vb. işlemler yapmaz. Delillerin ortaya konulması ve tartışılması aşaması son bulmuş artık son kararın verileceği aşamaya gelinmiştir.

Karar duruşması, öncelikle iddia tarafının görüşlerini sunmasıyla başlar; yani müdahil beyanda bulunduktan sonra savcılık esas hakkında mütalaa beyanında bulunur. Savunma tarafı mütalaaya karşı esas hakkında savunma yapar. Mahkeme bu şekilde tarafları dinledikten sonra, duruşmanın bittiğini açıklar ve son kararını müzakere etmek üzere çekilir. Mahkeme, müzakereden sonra son kararını açık duruşmada açıklar.

Daha Fazla Göster

Avukat İsmail Gürses

Gürses Hukuk Bürosu kurucu Avukat İsmail GÜRSES ile ekibi; hukuki süreçte başarılı bir şekilde çalışma yürütmekte, müvekkillerin davaları konusunda etkin çözüm yollarıyla hareket ederek kurumsal bir şekilde danışmanlık ve avukatlık hizmeti sunmaktadır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
×