Hukuk Genel

Kovuşturma Nedir?

Kovuşturma Evresinde Duruşma Hazırlığı

Kovuşturma nedir, şüpheli hakkında yapılan soruşturma neticesinde düzenlenen iddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmesiyle başlayan yargılama sürecini ifade eder (CMK m.175/1). Kovuşturma, iddianamenin kabulüyle başlayıp, hükmün kesinleşmesine kadar geçen evreyi tanımlamak üzere kullanılır (CMK m.2/f). Kovuşturma evresi, savcılık tarafından hazırlanan iddianamedeki fiil ve fail hakkında yargılama yapılmasıdır.

Kovuşturma, sadece ceza mahkemelerinin ceza davası hakkında yaptığı yargılama faaliyetini tanımlamak için kullanılan bir ceza muhakemesi hukuku kavramıdır. Savcılık, soruşturma aşamasında topladığı delillerin dava açmak için “yeterli şüphe” oluşturmadığı kanaatine vardığında “kovuşturmaya yer olmadığı kararı” verir. Bu durumda, iddianame tanzim edilip dava açılamadığı için kovuşturma evresine geçilemez. Ancak, savcılık, soruşturmada toplanan delillerin yeterli şüphe oluşturduğu kanaatine varırsa bir iddianame düzenleyerek ceza davası açar. İddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmesiyle kovuşturma süreci başlar.

Soruşturma ile Kovuşturma Arasındaki Fark Nedir?

Soruşturma, Cumhuriyet savcısı tarafından gizli, yazılı ve hızlı bir şekilde yürütülen şüpheli ve müşteki haklarının daha fazla kısıtlandığı, ancak usul işlemlerinin maddi gerçeği araştırma ve adil yargılamayı temin amacıyla yapıldığı bir ceza muhakemesi hukuku sürecidir.

Kovuşturma, soruşturma neticesinde şüpheli hakkında iddianame düzenlenerek ceza davası açılması ile başlayan yargılama sürecidir. Kovuşturma evresi, mahkeme tarafından yürütülür. Kovuşturma, bir taraftan iddia ve savunmanın karşılıklı tartıştığı, diğer taraftan soruşturma aşamasında toplanmayan delillerin de toplandığı yargılama aşamasıdır. Mahkeme tarafından yürütülen kovuşturma, kural olarak herkese açık, sözlü ve duruşmalı yapılır.

Kovuşturma Evresinde Duruşma Hazırlığı

Savcının hazırladığı iddianamenin ceza mahkemesi tarafından dosya üzerinden “iddianamenin kabulü kararı” verilerek kabulüyle kovuşturma evresi başlar. İddianamenin kabulüyle birlikte, soruşturma aşamasında “şüpheli” olan kişi kovuşturma aşamasında “sanık” konumuna geçer. İddianameyle ceza davası açılan mahkeme, öncelikle kovuşturma evresinin duruşma hazırlığı işlemlerini yapar. Duruşma hazırlığı işlemleri, uygulamada “tensip zaptı” denilen tutanakla tespit edilir. Mahkeme, iddianamenin kabulünden sonra duruşma gününü belirler ve duruşmada hazır bulunması gereken kişileri çağırır (CMK m.175/2). İddianame, çağrı kâğıdı ile birlikte tebliğ olunarak sanık duruşmaya çağrılır (CMK m.176/1). Tutuklu sanık, cezaevine yazı yazılarak duruşmada hazır bulundurulur.

Yargılamanın özelliğine göre tanıklar, bilirkişiler çağrı kağıdıyla veya zorla duruşmaya çağrılır. Toplanması gereken delillerin dosyaya getirtilmesi için müzekkereler yazılır. İstemi halinde tutuklu veya tutuksuz sanığın gösterdiği tanıkların dinlenmesi için davetiye çıkarılır ve ileri sürdüğü diğer savunma delilleri de toplanır.

Kovuşturma Aşamasında Duruşma

Ceza muhakemesinde kovuşturma aşamasının en önemli özelliği duruşmalı yapılmasıdır. Duruşma aşaması tarafların iddia ve savunmalarını yaptıkları, ceza davası ile ilgili bir tartışmanın yürütüldüğü aşamadır.

Duruşma, kural olarak yargılamayla ilgisi bulunsun veya bulunmasın tüm yurttaşların katılımına açıktır. Genel ahlâkın veya kamu güvenliğinin kesin olarak gerekli kıldığı hâllerde, duruşmanın bir kısmının veya tamamının kapalı yapılmasına mahkemece karar verilebilir (CMK m.182). Sanık, on sekiz yaşını doldurmamış ise duruşma kapalı yapılır; hüküm de kapalı duruşmada açıklanır (CMK m.185).

Duruşmada, hükme katılacak hâkimler ve Cumhuriyet savcısı ile zabıt kâtibinin ve Kanunun zorunlu müdafiliği (avukatlığı) kabul ettiği hâllerde müdafin (avukatın) hazır bulunması şarttır.

Sanığın ve müdafinin hazır bulunup bulunmadığı, çağrılmış tanık ve bilirkişilerin gelip gelmedikleri saptanarak duruşmaya başlanır. Sanık, duruşmaya bağsız olarak alınır. Mahkeme başkanı veya hâkim, duruşmanın başladığını, iddianamenin kabulü kararını okuyarak açıklar. Tanıklar duruşma salonundan dışarı çıkarılırlar. (CMK m.191).

Duruşmada, sırasıyla; sanığın açık kimliği saptanır, kişisel ve ekonomik durumu hakkında kendisinden bilgi alınır, iddianame veya iddianame yerine geçen belgede yer alan suçlamanın dayanağını oluşturan eylemler ve deliller ile suçlamanın hukuki nitelendirmesi anlatılır.

Sanığa, yüklenen suç hakkında açıklamada bulunmamasının kanunî hakkı olduğu ve CMK 147. maddede belirtilen diğer hakları bildirilir. Sanık açıklamada bulunmaya hazır olduğunu bildirdiğinde, usulüne göre sorgu yapma işlemi gerçekleştirilir (CMK m.191). Sanığın sorgusundan sonra delillerin ortaya konularak tartışılması aşamasına geçilir.

Kovuşturma Evresinde Delillerin Tartışılması

Ortaya konulan delillerle ilgili tartışmada söz, sırasıyla müdahil veya avukatına, Cumhuriyet savcısına, sanığa ve avukatına veya kanunî temsilcisine verilir. Cumhuriyet savcısı, müdahil veya avukatı, sanığın, avukatının veya kanunî temsilcisinin açıklamalarına; sanık ve avukatı ya da kanunî temsilcisi de Cumhuriyet savcısının ve müdahilin veya avukatının açıklamalarına cevap verebilir. Delillerin tek tek tartışılması aşamasından sonra (CMK m.215), tüm delillerin bir bütün olarak tartışılması aşamasına geçilir. Delillerin bir bütün olarak tartışılmasından sonra mahkmenin hükmünü kurduğu hüküm aşamasına geçilir. Hükümden önce son söz, hazır bulunan sanığa verilir (CMK m.216).

Ceza muhakemesinde herşey delil olabilir. Ancak, hukuka aykırı elde edilen deliller reddolunur ve hükme esas alınmaz. Kovuşturma evresinde ortaya konulması istenilen bir delil aşağıda yazılı hâllerde reddolunur (CMK m.216/2):

  • Delil, kanuna aykırı olarak elde edilmişse,
  • Delil ile ispat edilmek istenilen olayın karara etkisi yoksa,
  • İstem, sadece davayı uzatmak maksadıyla yapılmışsa.

Cumhuriyet savcısı ile sanık veya müdafi birlikte rıza gösterirlerse, tanığın dinlenmesinden veya başka herhangi bir delilin ortaya konulmasından vazgeçilebilir.

Kovuşturmanın her aşamasında mahkemeye delil sunmak veya delil toplanılmasını istemek mümkündür. Delilin ortaya konulması istemi, bunun veya ispat edilmek istenen olayın geç bildirilmiş olması nedeniyle mahkeme tarafından reddedilemez (CMK m.207).

Kovuşturma Evresinde Hüküm

Delillerin tartışılması aşamasından sonra, mahkeme duruşma evresinin sonuç çıkarma, yani hüküm verme aşamasına geçtiğini taraflara bildirir. Savcılık makamı, esas hakkında mütalaa vererek yargılama konusu suç ve fail hakkındaki son görüşünü söyler. Savcılık makamının son görüşünü açıklamasından sonra, savunma tarafına esas hakkında savunma yapmak üzere imkan tanınır. Esas hakkında savunma yapıldıktan sonra hüküm verilmeden önce son söz sanığa verilir. Sanığın son sözlerini söylemesinden sonra mahkeme heyeti hüküm vermek üzere müzakereye çekilir. Ceza mahkemesi müzakereden sonra ceza davası ile ilgili son kararını, yani hükmünü verir.

Ceza mahkemesi, yargılamanın sonunda aşağıdaki hüküm çeşitlerinden birini verir:

  • Mahkumiyet kararı,
  • Beraat kararı,
  • Ceza verilmesine yer olmadığı kararı,
  • Güvenlik tedbirine hükmedilmesi kararı,
  • Davanın reddi kararı,
  • Davanın düşmesi kararı.

Kovuşturma Yapmakla Görevli Ceza Mahkemeleri

Soruşturma ve kovuşturma arasındaki en önemli fark, soruşturmanın savcılık, kovuşturmanın mahkeme tarafından yapılmasıdır.

Kovuşturma yapmaya genel görevli ceza mahkemeleri şunlardır:

  • Ağır ceza mahkemesi,
  • Asliye ceza mahkemesi.

Kovuşturma yapmaya yetkili bazı özel ceza mahkemeleri de şunlardır:

  • Çocuk mahkemesi,
  • Çocuk ağır ceza mahkemesi,
  • Fikri ve sınai haklar ceza mahkemesi,
  • İcra ceza mahkemesi.

Kovuşturma, sanık haklarına riayet edilerek aleni bir yargılamayla maddi gerçeğe ulaşılması açısından önemli bir yargılama evresidir.

Kovuşturma Nedir?

Kovuşturma, şüpheli hakkında yapılan soruşturma neticesinde düzenlenen iddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmesiyle başlayan yargılama sürecini ifade eder (CMK m.175/1). Kovuşturma, iddianamenin kabulüyle başlayıp, hükmün kesinleşmesine kadar geçen evreyi tanımlamak üzere kullanılır (CMK m.2/f). Kovuşturma evresi, savcılık tarafından hazırlanan iddianamedeki fiil ve fail hakkında yargılama yapılmasıdır.

Kovuşturma, sadece ceza mahkemelerinin ceza davası hakkında yaptığı yargılama faaliyetini tanımlamak için kullanılan bir ceza muhakemesi hukuku kavramıdır. Savcılık, soruşturma aşamasında topladığı delillerin dava açmak için “yeterli şüphe” oluşturmadığı kanaatine vardığında “kovuşturmaya yer olmadığı kararı” verir. Bu durumda, iddianame tanzim edilip dava açılamadığı için kovuşturma evresine geçilemez. Ancak, savcılık, soruşturmada toplanan delillerin yeterli şüphe oluşturduğu kanaatine varırsa bir iddianame düzenleyerek ceza davası açar. İddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmesiyle kovuşturma süreci başlar.

Soruşturma ile Kovuşturma Arasındaki Fark Nedir?

Soruşturma, Cumhuriyet savcısı tarafından gizli, yazılı ve hızlı bir şekilde yürütülen şüpheli ve müşteki haklarının daha fazla kısıtlandığı, ancak usul işlemlerinin maddi gerçeği araştırma ve adil yargılamayı temin amacıyla yapıldığı bir ceza muhakemesi hukuku sürecidir.

Kovuşturma, soruşturma neticesinde şüpheli hakkında iddianame düzenlenerek ceza davası açılması ile başlayan yargılama sürecidir. Kovuşturma evresi, mahkeme tarafından yürütülür. Kovuşturma, bir taraftan iddia ve savunmanın karşılıklı tartıştığı, diğer taraftan soruşturma aşamasında toplanmayan delillerin de toplandığı yargılama aşamasıdır. Mahkeme tarafından yürütülen kovuşturma, kural olarak herkese açık, sözlü ve duruşmalı yapılır.

Kovuşturma Evresinde Duruşma Hazırlığı

Savcının hazırladığı iddianamenin ceza mahkemesi tarafından dosya üzerinden “iddianamenin kabulü kararı” verilerek kabulüyle kovuşturma evresi başlar. İddianamenin kabulüyle birlikte, soruşturma aşamasında “şüpheli” olan kişi kovuşturma aşamasında “sanık” konumuna geçer. İddianameyle ceza davası açılan mahkeme, öncelikle kovuşturma evresinin duruşma hazırlığı işlemlerini yapar. Duruşma hazırlığı işlemleri, uygulamada “tensip zaptı” denilen tutanakla tespit edilir. Mahkeme, iddianamenin kabulünden sonra duruşma gününü belirler ve duruşmada hazır bulunması gereken kişileri çağırır (CMK m.175/2). İddianame, çağrı kâğıdı ile birlikte tebliğ olunarak sanık duruşmaya çağrılır (CMK m.176/1). Tutuklu sanık, cezaevine yazı yazılarak duruşmada hazır bulundurulur.

Yargılamanın özelliğine göre tanıklar, bilirkişiler çağrı kağıdıyla veya zorla duruşmaya çağrılır. Toplanması gereken delillerin dosyaya getirtilmesi için müzekkereler yazılır. İstemi halinde tutuklu veya tutuksuz sanığın gösterdiği tanıkların dinlenmesi için davetiye çıkarılır ve ileri sürdüğü diğer savunma delilleri de toplanır.

Kovuşturma Aşamasında Duruşma

Ceza muhakemesinde kovuşturma aşamasının en önemli özelliği duruşmalı yapılmasıdır. Duruşma aşaması tarafların iddia ve savunmalarını yaptıkları, ceza davası ile ilgili bir tartışmanın yürütüldüğü aşamadır.

Duruşma, kural olarak yargılamayla ilgisi bulunsun veya bulunmasın tüm yurttaşların katılımına açıktır. Genel ahlâkın veya kamu güvenliğinin kesin olarak gerekli kıldığı hâllerde, duruşmanın bir kısmının veya tamamının kapalı yapılmasına mahkemece karar verilebilir (CMK m.182). Sanık, on sekiz yaşını doldurmamış ise duruşma kapalı yapılır; hüküm de kapalı duruşmada açıklanır (CMK m.185).

Duruşmada, hükme katılacak hâkimler ve Cumhuriyet savcısı ile zabıt kâtibinin ve Kanunun zorunlu müdafiliği (avukatlığı) kabul ettiği hâllerde müdafi (avukatın) hazır bulunması şarttır.

Sanığın ve müdafinin hazır bulunup bulunmadığı, çağrılmış tanık ve bilirkişilerin gelip gelmedikleri saptanarak duruşmaya başlanır. Sanık, duruşmaya bağsız olarak alınır. Mahkeme başkanı veya hâkim, duruşmanın başladığını, iddianamenin kabulü kararını okuyarak açıklar. Tanıklar duruşma salonundan dışarı çıkarılırlar. (CMK m.191).

Duruşmada, sırasıyla; sanığın açık kimliği saptanır, kişisel ve ekonomik durumu hakkında kendisinden bilgi alınır, iddianame veya iddianame yerine geçen belgede yer alan suçlamanın dayanağını oluşturan eylemler ve deliller ile suçlamanın hukuki nitelendirmesi anlatılır.

Sanığa, yüklenen suç hakkında açıklamada bulunmamasının kanunî hakkı olduğu ve CMK 147. maddede belirtilen diğer hakları bildirilir. Sanık açıklamada bulunmaya hazır olduğunu bildirdiğinde, usulüne göre sorgu yapma işlemi gerçekleştirilir (CMK m.191). Sanığın sorgusundan sonra delillerin ortaya konularak tartışılması aşamasına geçilir.

Kovuşturma Evresinde Delillerin Tartışılması

Ortaya konulan delillerle ilgili tartışmada söz, sırasıyla müdahil veya avukatına, Cumhuriyet savcısına, sanığa ve avukatına veya kanunî temsilcisine verilir. Cumhuriyet savcısı, müdahil veya avukatı, sanığın, avukatının veya kanunî temsilcisinin açıklamalarına; sanık ve avukatı ya da kanunî temsilcisi de Cumhuriyet savcısının ve müdahilin veya avukatının açıklamalarına cevap verebilir. Delillerin tek tek tartışılması aşamasından sonra (CMK m.215), tüm delillerin bir bütün olarak tartışılması aşamasına geçilir. Delillerin bir bütün olarak tartışılmasından sonra mahkemenin hükmünü kurduğu hüküm aşamasına geçilir. Hükümden önce son söz, hazır bulunan sanığa verilir (CMK m.216).

Ceza muhakemesinde herşey delil olabilir. Ancak, hukuka aykırı elde edilen deliller reddolunur ve hükme esas alınmaz. Kovuşturma evresinde ortaya konulması istenilen bir delil aşağıda yazılı hâllerde reddolunur (CMK m.216/2):

  • Delil, kanuna aykırı olarak elde edilmişse,
  • Delil ile ispat edilmek istenilen olayın karara etkisi yoksa,
  • İstem, sadece davayı uzatmak maksadıyla yapılmışsa.

Cumhuriyet savcısı ile sanık veya müdafi birlikte rıza gösterirlerse, tanığın dinlenmesinden veya başka herhangi bir delilin ortaya konulmasından vazgeçilebilir.

Kovuşturmanın her aşamasında mahkemeye delil sunmak veya delil toplanılmasını istemek mümkündür. Delilin ortaya konulması istemi, bunun veya ispat edilmek istenen olayın geç bildirilmiş olması nedeniyle mahkeme tarafından reddedilemez (CMK m.207).

Kovuşturma Evresinde Hüküm

Delillerin tartışılması aşamasından sonra, mahkeme duruşma evresinin sonuç çıkarma, yani hüküm verme aşamasına geçtiğini taraflara bildirir. Savcılık makamı, esas hakkında mütalaa vererek yargılama konusu suç ve fail hakkındaki son görüşünü söyler. Savcılık makamının son görüşünü açıklamasından sonra, savunma tarafına esas hakkında savunma yapmak üzere imkan tanınır. Esas hakkında savunma yapıldıktan sonra hüküm verilmeden önce son söz sanığa verilir. Sanığın son sözlerini söylemesinden sonra mahkeme heyeti hüküm vermek üzere müzakereye çekilir. Ceza mahkemesi müzakereden sonra ceza davası ile ilgili son kararını, yani hükmünü verir.

Ceza mahkemesi, yargılamanın sonunda aşağıdaki hüküm çeşitlerinden birini verir:

  • Mahkumiyet kararı,
  • Beraat kararı,
  • Ceza verilmesine yer olmadığı kararı,
  • Güvenlik tedbirine hükmedilmesi kararı,
  • Davanın reddi kararı,
  • Davanın düşmesi kararı.

Kovuşturma Yapmakla Görevli Ceza Mahkemeleri

Soruşturma ve kovuşturma arasındaki en önemli fark, soruşturmanın savcılık, kovuşturmanın mahkeme tarafından yapılmasıdır.

Kovuşturma yapmaya genel görevli ceza mahkemeleri şunlardır:

  • Ağır ceza mahkemesi,
  • Asliye ceza mahkemesi.

Kovuşturma yapmaya yetkili bazı özel ceza mahkemeleri de şunlardır:

  • Çocuk mahkemesi,
  • Çocuk ağır ceza mahkemesi,
  • Fikri ve sınai haklar ceza mahkemesi,
  • İcra ceza mahkemesi.

Kovuşturma, sanık haklarına riayet edilerek aleni bir yargılamayla maddi gerçeğe ulaşılması açısından önemli bir yargılama evresidir.

Aşağıda güncellemiş olduğumuz makaleyi inceleyebilirsiniz…

Kovuşturma Nedir? Ceza Yargılamasında Önemli Aşamalar

Kovuşturma, ceza yargılaması sürecinde, şüpheli hakkında yapılan soruşturma neticesinde düzenlenen iddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmesiyle başlayan yargılama aşamasını ifade eder. Ceza muhakemesi hukukunda kovuşturma, iddianamenin kabulüyle başlayıp, hükmün kesinleşmesine kadar süren evreyi kapsar. Kovuşturma aşaması, şüpheliyi “sanık” konumuna getirir ve mahkeme tarafından yapılan yargılamayı ifade eder.

Bu makalede, kovuşturma sürecinin ne olduğu, soruşturma aşamasıyla arasındaki farklar, kovuşturma aşamasındaki önemli adımlar ve mahkemenin nasıl çalıştığı detaylı bir şekilde ele alınacaktır.

Kovuşturma Nedir?

Kovuşturma, ceza yargılamasında önemli bir evreyi temsil eder. Soruşturma aşamasında, Cumhuriyet savcılığı tarafından toplanan deliller ve yapılan incelemeler, şüpheli hakkında yeterli şüphe oluşturuyorsa, savcı bir iddianame düzenler. İddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmesiyle birlikte, kovuşturma süreci başlar. Kovuşturma süreci, iddianamenin kabulünden sonra başlayarak hükmün kesinleşmesine kadar devam eder.

Bu süreçte, mahkeme sanık hakkında suçlu olup olmadığına karar verir. Mahkeme, ceza davasına ilişkin duruşmalar yapar, delilleri tartışır, savunmayı ve iddiaları dinler. Kovuşturma süreci yalnızca ceza mahkemeleri tarafından yürütülür ve bu süreç aleni, sözlü ve duruşmalı olarak yapılır.

Soruşturma ile Kovuşturma Arasındaki Fark

Soruşturma, Cumhuriyet savcısı tarafından yürütülen ve genellikle gizli, yazılı şekilde gerçekleştirilen bir süreçtir. Bu süreç, şüpheli ve mağdur haklarının daha fazla kısıtlandığı, ancak adil yargılama ve maddi gerçeği bulma amacını güden bir işlemdir. Soruşturma aşamasında, şüpheli hakkında yeterli delil toplanamadığı takdirde savcılık, “kovuşturmaya yer olmadığı”na karar verebilir.

Kovuşturma ise, soruşturma aşamasında toplanan delillerin yeterli olduğu kanaatine varıldığında başlar. Kovuşturma, mahkeme tarafından yürütülen, delillerin toplanıp tartışıldığı ve savunmaların yapıldığı yargılama sürecini kapsar.

Kovuşturma Evresinde Duruşma Hazırlığı

Kovuşturma süreci, iddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmesiyle başlar. Bu aşamada sanık, soruşturma aşamasındaki “şüpheli” sıfatından “sanık” sıfatına geçer. Mahkeme, duruşma hazırlıklarını yapar ve duruşma gününü belirler. Hazırlık aşamasında, çağrı kâğıtları gönderilir, sanık ve tanıklar duruşma için çağrılır. Ayrıca, gerekli görülen diğer deliller de toplanmaya başlanır.

Mahkeme, iddianameyi kabul ettikten sonra, duruşma günü belirler ve tarafları duruşmaya çağırır. Duruşmada, tanıkların ve bilirkişilerin dinlenmesi, delillerin toplanması gibi işlemler yapılır.

Kovuşturma Aşamasında Duruşma

Kovuşturma evresinin en önemli özelliği duruşmalı yapılmasıdır. Duruşma aşamasında, taraflar iddialarını ve savunmalarını açıkça sunarlar. Mahkeme, duruşmaların aleni olmasına özen gösterir; ancak özel durumlarda, örneğin sanığın on sekiz yaşından küçük olması gibi, duruşma kapalı yapılabilir.

Duruşma sırasında sanığın sorgusu yapılır, suçlamaların dayanakları tartışılır ve delillerin durumu değerlendirilir. Sanığa, suçlama hakkında açıklamada bulunmama hakkı bildirilir ve duruşmanın seyri boyunca, iddia ve savunmaların karşılıklı olarak tartışılmasına olanak sağlanır.

Delillerin Tartışılması ve Hüküm

Duruşmanın ardından, delillerin tartışılması aşamasına geçilir. Bu aşamada, mahkeme tarafından toplanan tüm deliller tek tek tartışılır. Sanık, savunma avukatı ve Cumhuriyet savcısı tarafından, delillerle ilgili görüşler belirtilir.

Mahkeme, tüm delillerin tartışılmasından sonra, duruşmanın son aşaması olan hüküm verme aşamasına geçer. Savcı, mütalaa verir ve sanığın suçluluğu ya da beraati hakkında son görüşünü belirtir. Ardından savunma tarafına son savunmalarını yapması için fırsat tanınır. Hüküm, tüm bu tartışmaların sonunda verilir.

Kovuşturma Sürecindeki Hüküm Türleri

Ceza mahkemesi, kovuşturma süreci sonunda çeşitli hüküm türlerinden birini verebilir:

  • Mahkumiyet Kararı: Sanık suçlu bulunursa mahkûmiyet kararı verilir.
  • Beraat Kararı: Sanık suçsuz bulunursa beraat kararı verilir.
  • Ceza Verilmesine Yer Olmadığı Kararı: Yeterli delil yoksa, ceza verilmesine yer olmadığına karar verilir.
  • Güvenlik Tedbirine Hükmetme: Sanığın cezalandırılmasının uygun olmadığı ancak güvenlik tedbirlerine hükmedilmesi gerektiği durumlar.
  • Davanın Reddedilmesi Kararı: Davanın reddine karar verilebilir.
  • Davanın Düşmesi Kararı: Belirli yasal sebeplerle dava düşebilir.

Kovuşturma Yapmakla Görevli Ceza Mahkemeleri

Soruşturma ve kovuşturma arasındaki en önemli fark, soruşturmanın savcılık, kovuşturmanın mahkeme tarafından yapılmasıdır. Kovuşturma yapmaya genel görevli ceza mahkemeleri şunlardır:

  • Ağır Ceza Mahkemesi
  • Asliye Ceza Mahkemesi

Özel ceza mahkemeleri arasında ise şunlar bulunur:

  • Çocuk Mahkemesi
  • Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi
  • Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi
  • İcra Ceza Mahkemesi

Kovuşturma, sanık haklarına riayet edilerek aleni bir yargılamayla maddi gerçeğe ulaşılması açısından önemli bir yargılama evresidir.

Daha Fazla Göster

Avukat İsmail Gürses

Gürses Hukuk Bürosu kurucu Avukat İsmail GÜRSES ile ekibi; hukuki süreçte başarılı bir şekilde çalışma yürütmekte, müvekkillerin davaları konusunda etkin çözüm yollarıyla hareket ederek kurumsal bir şekilde danışmanlık ve avukatlık hizmeti sunmaktadır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu