Nasıl Avukat Olunur?
Nasıl Avukat Olunur?
Avukat olabilmek için hukuk eğitimi veren 4 yıllık bir hukuk fakültesinden mezun olmak gerekir. Bir yıllık avukatlık stajının ardından ruhsat alınarak avukatlık mesleğine ilk adım atılır. Avukatlık ruhsatı alan her avukatın bir ilimizin barosuna kaydolması gerekir. Her ilimizin sınırı içinde bir tane baro mevcuttur. Avukatlar, sadece bir ildeki baroya kaydolarak avukatlık mesleğini icra edebilirler. Avukatlık mesleğinde bağımsızlık çok önemli olduğundan, barolar ile avukatlar arasındaki ilişki astlık veya üstlük ilişkisi değildir. Barolar, avukatlar arasındaki mesleki dayanışmayı sağlamak, avukatların haklarını korumak ve avukatlık mesleğinin işlevine uygun ve yerine getirilmesi için çaba sarf eder.
Stajyer Avukatlık Nedir? Avukatlık Stajı Ne Kadar Sürer?
Hukuk fakültesinden mezun olan her öğrenci avukatlık yapmak istiyorsa eğer fakültesinden mezun olduktan sonra 1 yıl avukatlık stajı yapmak zorundadır. 1 yıl boyunca avukatlık stajı yapan kişiye stajyer avukat denilmektedir. Avukatlık stajının ilk 6 ayı adliyede çeşitli mahkemelerde, ikinci 6 ayı ise 5 yılını doldurmuş bir avukatın yanında yapılmaktadır. Avukatlık stajını bitiren stajyer avukat, baroya kaydolup avukatlık hak ve yetkilerini kullanmaya başlarlar.
Avukatlık Mesleğine Dair Bazı İlkeler
Avukatlık ve Şeffaflık
Avukat, avukatlık mesleğini icra ederken şeffaf olmalı, müvekkilini yaptığı işin tüm aşamaları hakkında bilgilendirmelidir. Müvekkilin talebi halinde dava dosyasında bulunan her türlü evraktan birer suret vermelidir. Avukat, müvekkiline davanın seyri hakkındaki hukuki görüşünün yanı sıra, davanın olası ve olağan sonuçları hakkında müvekkiline bilgi sunmalıdır.
Avukatın Sır Saklama Yükümlülüğü
Avukat, müvekkili ile ilgili edindiği her türlü bilgiyi gizli tutmalıdır. Avukatlık mesleği, karşılıklı güven ilişkisine dayanır. Bu nedenle avukat, davayla ilgili öğrendiği her şeyi sır olarak saklamak zorundadır. Avukatın sır saklama yükümlülüğü, müvekkili aleyhine tanıklıktan çekinmeyi de kapsar. Avukatlık mesleği vesilesiyle öğrenilen sırların tutulması süresizdir. Avukat meslekten ayrılsa dahi müvekkile ait sırları ifşa edemez.
Avukat Davanın Tarafı Değildir
Avukat, davada taraf olan kişi değildir. Müvekkilini savunurken hukuki ölçülere ve nezakete dikkat eder, kendisini davanın tarafı gibi gösterebilecek tutumlardan kaçınır. Avukatlar, savunmanın hukuki yönüyle ilgili faaliyet gösterir, dava sırasında savunmanın dışında kalan söz ve hareketlerden özenle kaçınmalıdırlar. Avukat, tarafların dava nedeniyle oluşan çekişme ve düşmanlıklarının dışında kalmalıdır. Böylece meseleye objektif yaklaşarak çözüm üretme şansını da arttırır.
Avukatın Çekişmeli Hakları Edinme Yasağı
Avukat, üstlendiği herhangi bir iş veya davaya dair çekişmeli hakları edinemez. Çekişmeli haklardan kastedilen taraflar arasında dava konusu olan haklardır. Avukat, dava konusu olan mal veya hakkın bir kısmının kendisine verilmesi karşılığında iş kabul edemez. Çekişmeli halleri edinme yasağı, avukatın işten el çekmesi, azil veya avukatın üstlendiği işin bitmesiyle ortadan kalkar.
Avukatın Aynı Davada Menfaatleri Zıt Tarafları Savunma Yasağı
Avukat, aynı davada menfaatleri zıt olan tarafları savunamaz. Tabiidir ki aynı davada hem davacının hem de davalının avukatlığını yapmak adli gerçeğin bulunmasını engeller. Avukat, savunmasını üstlendiği tarafın avukatlığından istifa etse bile artık diğer tarafın avukatlığını yapamaz. Aksi takdirde, savunmasını daha önce üstlendiği tarafın tüm sırlarını bildiğinden mesleğe olan güven zedelenir.
Aynı şekilde ceza davalarında menfaatleri birbirine zıt olan şüpheli veya sanıkların savunmasını aynı avukat yapamaz. Örneğin, bir suçu birlikte işleyen iki kişiden biri suçun diğer şahıs tarafından işlendiğini beyan ederse, artık bu iki kişiyi aynı avukat savunamaz.
Avukat Bağımsızdır
Avukat, mesleğini icra ederken tam bir bağımsızlık içinde hareket eder. Bağımsızlığı zedeleyecek iş kabul etmemelidir. Müvekkilin iş ile ilgili istemleri avukatın bağımsızlığını zedeliyorsa işi reddetmelidir.
Avukat, her türlü yargısal, idari ve teşrii organa karşı bağımsız olduğu gibi kendi meslek örgütü olan baroya karşı da bağımsızdır. Avukatın baroyla ilişkisi bir astlık-üstlük ilişkisi değildir. Somut bir iş veya davaya ilişkin baro avukata talimat veremez, telkinde bulunamaz.
Avukatlık Mesleğinin Standartları ve Havana Kuralları
Avukatların Rolüne Dair Temel Prensipler ( Havana Kuralları ) avukatlık mesleğinin uluslararası standartları belirleyen önemli bir belgedir. Havana Kuralları, 27 Ağustos-7 Eylül 1990 tarihinde Havana’da toplanan BM konferansında kabul edildiği için avukatlık mesleğiyle ilgili ulusal düzenlemelere de ışık tutmuştur. Havana Kuralları, avukata ve adli hizmetlere erişim hakkı, avukatların nitelikleri ve eğitimi, avukatlık faaliyetinin güvence mekanizmalarını, avukatların ifade özgürlüğü, örgütlenmeleri, disiplin hukukuna dair pek çok konuda yol gösterici ilkeler içermektedir.
Avukatın İdari Kurumlar Nezdinde Savunma Fonksiyonu
Avukat, her türlü idari kurumda müvekkilini savunma fonksiyonunu icra eder. İdari kurumlar; bakanlıklar, başbakanlığa bağlı kurumlar, tapu müdürlükleri, tüm genel müdürlükler, belediyeler, valilikler, kaymakamlıklar vb. gibi kurumlar olarak sayılabilir. Bu kurumlarda vatandaş hukuk bilgisinin eksikliği nedeniyle profesyonel yardıma ihtiyaç duyduğunda her türlü iş ve işlemi avukat vasıtasıyla yerine getirebilir.
Avukatın Adli Kurumlar Nezdinde Savunma Fonksiyonu
Adli kurumlar, mahkemeler, savcılık ve adli işlem yerine getirirken emniyet veya jandarma olarak sayılabilir.
Avukat, bir kimseye suç şüphesi altında bulunduğu bildirildiğinde bu kimsenin savunma hakkının güvencesi olarak savunmasını yapar. kişi hakkında suç şüphesi varsa avukatın hukuki yardımı temel hak ve özgürlükler açısından önemli bir güvencedir. Çünkü, ceza yargılaması temel hak ve özgürlüklere devlet müdahalesine yol açabilir. İşte bu müdahalenin gerekip gerekmediği ve müdahalenin hukukileştirilmesi sürecinde avukatın savunma fonksiyonu ile üstlendiği rol hayati önemdedir.
Avukat, ceza davalarında sanığı, yani yargılanan kişiyi savunabileceği gibi aynı davada olmamak şartıyla suçtan zarar gören şikayetçiyi veya mağduru da savunabilir. Avukat, alacak davalarında aynı davada olmamak koşuluyla hem alacaklının hem de borçlunun vekili olarak davaya katılabilir. Avukat, boşanma davalarında aynı davada olmamak koşuluyla hem davacının hem de davalının avukatlığını üstlenebilir.
Avukat, kural olarak mahkemede müvekkil hazır olmadan yapılabilecek tüm işlemleri yapabilir. Bazı işlemler için müvekkilin bizzat hazır olması gerekir. Müvekkilin hazır bulunması gereken işlemler dışında kalan tüm süreci avukat tek başına yönetebilir.
Avukat, her hukuki meseleyi bilen kişi değildir. Avukat, önüne gelen problemi çözmeye çalışan ve bu problemi çözerken hukuku yeniden üreten kişidir. Avukatlık mesleği için problem çözme sanatı da denilebilir.
Avukatlık Mesleğinde Ceza Avukatı, Boşanma Avukatı, Tazminat Avukatı vb. gibi Branşlar Var mıdır?
Branşlaşma hususunda avukatlık mesleğine dair dünyada farklı birçok yaklaşım mevcuttur. Bazı ülkeler branşlaşmayı tercih ederek avukatın belli bir alanda uzmanlaşmasını sağlarken bazı ülkeler, avukata her türlü davaya girme yetkisi tanıyarak mesleki faaliyeti daha genel bir faaliyet olarak tanımlamaktadır.
Türkiye’de de Ceza avukatı, ağır ceza avukatı, boşanma avukatı veya gayrimenkul avukatı gibi branşlar mevcut değildir. Türkiye’de avukatlık yapan bir avukat her türlü içerik ve kapsamlı davaya girebilmektedir. Ancak halk dilinde insanımız ceza davalarına giren avukatlara ağır ceza avukatı, boşanma davalarına giren avukatlara boşanma avukatı, gayrimenkul davalarına giren avukatlara gayrimenkul avukatı demektedirler.
Avukatlık Mesleğinde Yaş Haddi veya Kıdem Var mıdır?
Avukatlık, kamu hizmeti niteliğinde bir serbest meslektir. Bu nedenle, herhangi bir yaş haddi söz konusu değildir. Fakat, meslekte yaş haddi olmamasını doğru bulmuyoruz. Önerimiz, avukatların belli bir yaşa kadar avukatlık pratiği yapmaları, belli bir yaş sınırından sonra sadece danışman avukat olarak çalışmalarıdır. Böylece yaş haddinden kaynaklanan pratik birtakım sorunlar çözülecektir.
Avukatlık mesleğinde kıdem yoktur. Yani, mesleğe yeni başlayan bir avukatla 30 yıllık bir avukat arasında hak ve yetkiler açısından bir fark yoktur.