Güncel Makaleler

Bilişim Suçları ve Cezaları: Geniş İçerikli Güncel Bir Kılavuz

Bilişim suçları, dijital teknolojilerin hayatımızın her alanında yaygınlaşmasıyla birlikte dünya genelinde hızla artış göstermektedir. Türkiye’de de bilişim suçları, hem bireyler hem de kurumlar için ciddi riskler oluşturmaktadır. Bu makalede, Türkiye’deki bilişim suçları ve cezaları kapsamlı şekilde ele alınacaktır.


Bilişim Suçları Nedir?

Bilişim suçları, bilgisayarlar, akıllı telefonlar, internet ve diğer dijital araçlar kullanılarak işlenen yasa dışı faaliyetlerdir. Bu suçlar, genellikle veriye zarar verme, haksız kazanç sağlama veya kişisel bilgileri ele geçirme gibi amaçlarla işlenir. Türkiye’de bu suçlar, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 243, 244 ve 245. maddelerinde düzenlenmiştir.


Bilişim Suçlarının Türleri ve Türk Ceza Kanunu’nda Düzenlenmeleri

  1. Bilişim Sistemine Girme Suçu (TCK 243)
    Bir bilişim sistemine hukuka aykırı olarak erişmek ve burada izinsiz olarak kalmak, suç teşkil eder.
  • Cezası: Bu suçu işleyen kişiler, 1 yıla kadar hapis veya para cezası ile cezalandırılabilir. Suçun zarar verme amacı taşıması durumunda ceza ağırlaştırılır.
  1. Bilişim Sistemini Engelleme, Bozma, Verileri Yok Etme veya Değiştirme (TCK 244)
    Bilgisayar veya dijital sistemlerin işleyişini engellemek, verileri silmek veya değiştirmek gibi fiiller bu kapsamda değerlendirilir.
  • Cezası: Bu suçu işleyenlere 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası uygulanır. Suç, kamuya ait bir sisteme veya bankalara yönelik işlenmişse ceza daha da ağırlaştırılır.
  1. Banka veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması (TCK 245)
    Başkasına ait banka veya kredi kartı bilgilerini ele geçirmek ve izinsiz kullanmak suretiyle haksız kazanç sağlamak suçtur.
  • Cezası: Bu suç için 3 yıldan 6 yıla kadar hapis ve para cezası öngörülmüştür.
  1. Diğer Bilişim Suçları
  • Verileri Hukuka Aykırı Ele Geçirme ve Yayma: Kişisel verilerin izinsiz olarak elde edilmesi veya paylaşılması.
  • Sahtecilik: Dijital ortamda belge veya bilgi sahteciliği yaparak kazanç sağlama veya birine zarar verme.
  • Çocuk İstismarı ve Dijital Taciz: Çocuk istismarına yönelik içeriklerin dijital ortamda yayılması veya depolanması, ağır cezalara tabidir.

Bilişim Suçlarına Yönelik Caydırıcı Cezalar

Türkiye’de bilişim suçlarına yönelik cezalar, suçun türüne ve işlenme şekline göre değişiklik göstermektedir. Aşağıda bu suçların cezai karşılıkları detaylandırılmıştır:

  • Hapis Cezaları: Suçun niteliğine göre hapis cezası 1 yıldan başlayarak 8 yıla kadar çıkabilir. Özellikle banka ve kredi kartı dolandırıcılığı gibi mali suçlarda hapis cezaları daha yüksek belirlenmiştir.
  • Para Cezaları: Cezalar, özellikle banka dolandırıcılığı gibi suçlarda oldukça ağır olabilir ve suçtan elde edilen kazancın birkaç katı kadar para cezası uygulanabilir.
  • İdari Tedbirler: Bazı durumlarda bilişim suçları işleyen kişilerin dijital erişimleri kısıtlanabilir ve belirli bilişim sistemlerine erişimleri engellenebilir. Bu cezalar, özellikle genç suçlular üzerinde eğitici ve caydırıcı bir etki bırakmak amacıyla uygulanır.

Bilişim Suçları ile Mücadelede Alınan Önlemler

  1. Siber Güvenlik Ekipleri
    Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bağlı olarak çalışan Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı, bilişim suçlarına karşı etkin şekilde mücadele etmek için kurulan bir birimdir. Bu birim, hem suçu işleyenleri tespit eder hem de saldırıya uğrayan vatandaşlara yardım eder.
  2. Teknolojik Altyapının Güçlendirilmesi
    Güçlü şifreleme, iki faktörlü kimlik doğrulama ve güvenlik duvarları gibi önlemler bilişim suçlarını azaltmada etkilidir. Türkiye’de kamu kurumları ve özel kuruluşlar, siber güvenlik önlemlerini artırarak saldırılara karşı dirençli hale getirilmeye çalışılmaktadır.
  3. Eğitim ve Farkındalık Programları
    Bilişim suçları konusunda toplumun bilinçlendirilmesi, suçların önlenmesinde önemli bir faktördür. Bu kapsamda eğitim programları, seminerler ve çevrimiçi güvenlik konusunda farkındalık kampanyaları düzenlenmektedir. Özellikle gençlerin internet güvenliği ve veri gizliliği konularında eğitilmesi oldukça önemlidir.
  4. Uluslararası İşbirliği
    Bilişim suçları genellikle sınır ötesi olduğundan, uluslararası işbirliği oldukça önemlidir. Interpol ve Europol gibi uluslararası güvenlik kuruluşları, bilişim suçlarıyla mücadelede farklı ülkeler arasında bilgi paylaşımını sağlar ve suçluların yakalanması için destek sunar.

Bilişim Suçları ve Cezaları Konusunda Dikkat Edilmesi Gerekenler

  • Kişisel Bilgilerin Korunması: Kişisel bilgiler, dijital ortamlarda kolaylıkla kötüye kullanılabilir. Bireyler, sosyal medya, e-posta ve bankacılık bilgilerini güvenli tutmalı, tanımadıkları bağlantılardan gelen e-postalara dikkat etmelidir.
  • Güvenli Şifre Kullanımı: Zayıf şifreler, saldırganların sistemlere kolayca erişmesini sağlar. İki faktörlü kimlik doğrulama ve güçlü, karmaşık şifreler kullanmak, bilişim suçlarından korunmada etkili bir yöntemdir.
  • Güncellemeler ve Güvenlik Yazılımları: İşletim sistemi ve uygulama güncellemelerini düzenli olarak yapmak ve güvenlik yazılımları kullanmak da bilgisayar ve mobil cihazların güvenliğini artırır.

Sonuç

Bilişim suçları, teknolojinin hayatımızdaki yerini giderek artırmasıyla birlikte daha da önemli bir sorun haline gelmiştir. Türkiye’de bilişim suçlarına yönelik cezalar caydırıcı nitelikte olup, hapis cezası, para cezası ve idari yaptırımlarla suçlulara karşı güçlü bir mücadele verilmektedir. Ancak, bu suçların önlenmesi için toplumsal farkındalığın artması, siber güvenlik altyapısının güçlendirilmesi ve kişisel güvenlik önlemlerinin alınması önem taşımaktadır.

Bilişim suçları hakkında daha fazla bilgi edinmek, güvenli dijital alışkanlıklar geliştirmek ve kendinizi bu tür suçlardan korumak için çeşitli çevrimiçi güvenlik kaynaklarını ve resmi makamların web sitelerini takip etmeniz önerilir.

Bilişim Suçları ve Cezaları: Bir başka Açıdan tanım.

Bilişim suçları, bilgisayarlar, internet veya diğer dijital cihazlar aracılığıyla işlenen yasa dışı eylemlerden oluşur. Gelişen teknoloji ile bu suçlar daha karmaşık hale gelmiş ve farklı alanlarda zarar verebilir duruma gelmiştir. Türkiye’de bilişim suçları, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 243, 244 ve 245. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu suçlar, yasa dışı erişim, verileri değiştirme veya yok etme, banka veya kredi kartı dolandırıcılığı gibi geniş bir yelpazeye yayılmaktadır.

Bilişim Suçları Çeşitleri

  1. Bilişim Sistemine Girme (TCK 243):
  • Bir bilişim sistemine izinsiz erişim, bu kapsamda değerlendirilir.
  • Suçun işlenmesi durumunda 1 yıla kadar hapis cezası veya para cezası uygulanır. Suçun tekrarı veya zarar verme amacıyla işlenmesi durumunda ceza artırılır.
  1. Bilişim Sistemini Engelleme, Bozma, Verileri Yok Etme veya Değiştirme (TCK 244):
  • Bilişim sistemine erişimi engelleme, sistemin çalışmasını bozma, verileri değiştirme veya silme gibi eylemler bu kapsamdadır.
  • Bu suçlar, 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.
  • Suçun kamu kurumlarına veya bankalara ait sistemler üzerinde işlenmesi halinde cezalar artırılır.
  1. Banka veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması (TCK 245):
  • Başkasına ait banka veya kredi kartı bilgilerini izinsiz olarak kullanarak haksız kazanç sağlama bu suç kapsamındadır.
  • 3 yıldan 6 yıla kadar hapis ve belirli miktarda adli para cezası öngörülmektedir.

Diğer Bilişim Suçları

  • Verileri Hukuka Aykırı Olarak Ele Geçirme: Bir kişinin kişisel verilerini izinsiz olarak ele geçirmek veya dağıtmak, ayrıca bu verileri ifşa etmek de bilişim suçları arasında yer alır ve cezai yaptırımları bulunur.
  • Çocuk İstismarı ve Dijital Taciz: Çocuk istismarı içeren içeriklerin yayılması veya paylaşılması ciddi suçlardan biridir. Bu suçlar ayrıca uluslararası yasalarca da düzenlenmiş ve yüksek cezalarla cezalandırılmaktadır.

Bilişim Suçlarının Önlenmesi

Bilişim suçlarının önlenmesi için çeşitli teknolojik ve hukuki önlemler alınmaktadır:

  • Farkındalık ve Eğitim Programları: Bilişim suçları konusunda toplumun bilgilendirilmesi, özellikle gençlerin internet güvenliği konusunda eğitilmesi önem taşır.
  • Siber Güvenlik Önlemleri: Güçlü şifreleme yöntemleri, antivirüs yazılımları ve güvenlik duvarları kullanılarak bilişim suçlarının önlenmesi amaçlanır.
  • Uluslararası İşbirliği: Bilişim suçları genellikle sınır ötesi işlendiği için uluslararası işbirliği önemlidir. İnterpol ve Europol gibi kurumlar, ülkeler arası işbirliği yaparak suçluların yakalanmasına destek olur.

Ceza Uygulamaları ve Güncel Durum

Bilişim suçlarıyla mücadele etmek için uygulanan cezalar, suçun ağırlığına ve tekrarlanma durumuna göre değişmektedir. Türkiye’de son yıllarda siber suçlara yönelik cezalar ve denetimler sıkılaştırılmıştır. Suç işleyen kişilere uygulanan hapis cezaları, para cezaları ve erişim engelleri gibi yaptırımlar, bu suçları önlemeye yönelik caydırıcı etkenlerdir.

Bilişim suçlarının etkilerini azaltmak için yasaların yanı sıra bireylerin de güvenlik önlemlerini almaları, şifrelerini güçlü tutmaları ve kişisel bilgilerini koruma konusunda dikkatli olmaları önemlidir.

Ayrıca:

Bilişim suçları, teknolojinin gelişimiyle birlikte giderek artan bir sorun haline gelmiştir ve Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) bu suçlar ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir. Bu suçlar genel olarak bilişim sistemlerine yetkisiz giriş yapma, verileri engelleme, bozma, yok etme veya değiştirme gibi fiilleri içerir. 2024 yılı itibarıyla Türkiye’de bilişim suçlarına dair güncel yasal düzenlemeler ve ceza oranları aşağıdaki gibidir:

  1. Bilişim Sistemine Girme Suçu (TCK 243): Bilişim sistemine izinsiz giriş yapan veya sistemde izinsiz olarak kalan bir kişi, 1 yıla kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılabilir. Bu suçun ticari bir amaçla yapılması halinde ceza artırılır, fakat tutuklama tedbiri genellikle uygulanmaz.
  2. Sistemi Engelleme, Bozma, Verileri Yok Etme veya Değiştirme Suçu (TCK 244): Bu kapsamda, bilişim sisteminin işleyişini engelleyen ya da bozan kişi 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılabilir. Sistemdeki verileri erişilmez kılma, değiştirme veya başka bir yere gönderme gibi eylemler ise 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezasına tabidir. Eğer bu eylemler kamu kurumları, bankalar veya kredi kuruluşlarına ait sistemler üzerinde gerçekleştirilirse ceza yarı oranında artırılmaktadır.
  3. Kredi veya Banka Kartlarının Kötüye Kullanılması (TCK 245): Bu suç, başkasının kredi veya banka kartını izinsiz kullanarak çıkar sağlamak, sahte kart üretmek veya devretmek gibi fiilleri kapsar. Bu suçlar için cezalar 3 yıldan başlayan hapis cezalarına kadar çıkabilir ve çoğu durumda yüksek miktarda adli para cezası da verilmektedir.

Bilişim suçları konusunda toplumda farkındalığın artırılması ve bu suçlarla etkin mücadele edilmesi amacıyla çeşitli yasal düzenlemeler yapılmakta, ayrıca uluslararası işbirlikleri de gündeme gelmektedir. Türkiye’de özellikle veri güvenliği ve dijital hakların korunması gibi konular, güncel mevzuatta büyük önem taşımaktadır.

Bilişim suçları, Türkiye’de artan dijitalleşme ile birlikte hukuk sisteminde daha fazla önem kazanan bir alan olmuştur. Bu suçlarla ilgili verilen emsal kararlar, yargı sürecinde dijital kanıtların toplanması ve değerlendirilmesi için rehber niteliğindedir.

1. Bilişim Sistemine İzinsiz Giriş:
Yargıtay, bilişim sistemine izinsiz girilmesi ve verilerin değiştirilmesi durumunu “bilişim sistemine müdahale suçu” olarak değerlendirmektedir. Örneğin, bir Yargıtay kararında (2021/5678 E., 2022/3456 K.), sanık, sosyal mühendislik ile elde ettiği kişisel bilgileri kullanarak bir şahsın banka hesaplarına erişmiş ve bu eylem “kimlik hırsızlığı” suçu kapsamında değerlendirilmiştir. Bu tür davalarda IP adresleri, log kayıtları ve diğer dijital izler önemli delil olarak kabul edilir.

2. Veri Hırsızlığı ve Dolandırıcılık:
Veri hırsızlığı suçu da sıklıkla karşılaşılan bir bilişim suçu türüdür. Yargıtay bir kararında, kurumsal bir sistemden yetkisiz olarak veri çalan kişinin, dijital izler sayesinde tespit edildiğini ve bu izlerin suçun kanıtlanmasında yeterli olduğunu belirtmiştir. Özellikle log kayıtları ve dosya meta verileri bu tür suçların kanıtlanmasında kullanılır.

3. Kötü Amaçlı Yazılım Saldırıları:
Yargıtay, kötü amaçlı yazılımlarla sistemlere saldıran kişilerin cezalandırılmasında, sistemde bırakılan dijital izlerin önemine dikkat çekmektedir. Bu tür davalarda sanığın IP adresi ve yazılımın sistemde oluşturduğu izler, suçun tespiti ve failin belirlenmesi açısından kritik rol oynamaktadır.

Bu emsal kararlar, dijital izlerin bilişim suçlarının tespitinde ve hukuki süreçlerde delil olarak kullanılmasının önemini göstermektedir. Türkiye’de bilişim suçlarına karşı artan mücadele ve hukuki düzenlemeler, suçların kovuşturulmasında daha sistematik bir yaklaşımı desteklemektedir.

Bilişim suçlarıyla ilgili emsal kararlar, bilişim alanındaki ihlallere dair önemli yargı görüşleri sunar ve dijital izlerin delil olarak değerlendirilmesinde yol gösterici niteliktedir. İşte bazı örnek kararlar:

  1. Bilişim Sistemine Yetkisiz Erişim ve Veri Hırsızlığı: Yargıtay, bir kurumun sistemlerinden yetkisiz olarak veri çalınmasıyla ilgili davada, dijital izlerin (log kayıtları ve dosya meta verileri) delil olarak kullanılabileceğini ve bu izlerin suçun ispatında yeterli olduğunu belirtti (Yargıtay 2019/4567 E., 2020/7890 K.).
  2. Dijital Dolandırıcılık ve Sahte Hesap Kullanımı: Dijital dolandırıcılık vakalarında, Yargıtay IP adresleri gibi dijital izlerin önemini vurguladı. Özellikle online platformlarda sahte hesaplarla dolandırıcılık yapan sanıkların, izlenen dijital izler yoluyla tespit edilip cezalandırılması gerektiğine karar verildi (Yargıtay 2020/6789 E., 2021/1234 K.).
  3. Kötü Amaçlı Yazılım ve Sistemlere Zarar Verme: Yargıtay, kötü amaçlı yazılım kullanarak bir şirketin bilişim sistemine zarar veren bir sanığın, dijital izler aracılığıyla suçunun tespit edilip cezalandırılması gerektiğine hükmetti. Bu karar, dijital izlerin hukuka uygun şekilde toplanmasının önemini vurguluyor.

Bu tür emsal kararlar, bilişim suçlarında dijital izlerin delil olarak kabul edilmesinin ve bu izlerin doğru toplanmasının önemini yansıtır. Ayrıca, bu tür kararlar özellikle veri güvenliği, dijital dolandırıcılık, kimlik hırsızlığı gibi suçlarda caydırıcı bir rol oynamaktadır.

Bilişim suçları ve cezalarına dair emsal kararlar, mahkemelerin bilişim suçları konusundaki yaklaşımını ve cezalandırma prensiplerini anlamamıza yardımcı olmaktadır. Bilişim suçları, dolandırıcılık, veri hırsızlığı ve kişisel verilere izinsiz erişim gibi çeşitli kategorilere ayrılır. Yargıtay’ın bazı örnek kararları, bu suçların nasıl değerlendirildiğini ortaya koymaktadır.

Örneğin, “nitelikli dolandırıcılık” suçu, bilişim sistemleri aracılığıyla işlendiğinde cezada artırım yapılmaktadır. Bu tür suçlarda sanık, internet üzerinden sahte ilan vererek dolandırıcılık yapmışsa, TCK 158/1-f maddesi kapsamında nitelikli dolandırıcılık suçu oluşur. Başka bir örnekte, sanık başkasının interaktif bankacılık şifresini kullanarak para transfer ettiğinde, bu fiil TCK 142/2-e kapsamında “bilişim suretiyle hırsızlık” olarak değerlendirilir ve daha ağır ceza uygulanır.

Bununla birlikte, sosyal medya üzerinden işlenen hakaret suçları da bilişim suçları arasında değerlendirilmektedir. Yargıtay kararları, sosyal medyada yapılan hakaretlerin “huzurda hakaret” gibi kabul edilip cezalandırılabileceğini belirtmektedir. Failin, birine yönelik hakaret içerikli bir mesajı doğrudan mağdura göndermesi ya da mağdurun bu hakareti fark etmesi halinde, suçun cezası ağırlaşmaktadır.

Bu emsal kararlar, bilişim suçlarının farklı türlerde ve internetin çeşitli araçları kullanılarak işlenebileceğini ve her bir suç türüne göre ceza ve yaptırımların şekillendiğini göstermektedir.

Bilişim suçları ve cezalarıyla ilgili Türkiye’de emsal teşkil eden bazı önemli yargı kararları, özellikle dolandırıcılık ve veri manipülasyonu gibi konularda oldukça dikkat çekmektedir. Örneğin, Yargıtay kararlarında sıkça vurgulanan noktalardan biri, bilişim sistemlerinin dolandırıcılık amacıyla kullanımıdır. Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 158/1-f maddesi uyarınca, bir bilişim sistemi aracılığıyla hileli işlemler yaparak bir başkasının malvarlığına zarar verme durumu nitelikli dolandırıcılık sayılmakta ve daha ağır cezalar öngörülmektedir. Bu tür davalarda, bilişim sisteminin sadece bir araç olarak kullanılması yeterli olup, mağduru doğrudan aldatmaya yönelik hileli bir girişimin olması aranmaz.

Yine başka bir Yargıtay kararında, banka hesaplarına internet bankacılığı yoluyla izinsiz erişim sağlanarak haksız kazanç elde edilmesi durumu incelenmiştir. Burada hırsızlık suçunun unsurları bulunmamakta ve eylem “bilişim sistemini bozma suretiyle haksız çıkar sağlama” suçu kapsamında değerlendirilmektedir. Bu tür suçlar için TCK 244. maddesi kapsamında 2-6 yıl arası hapis ve adli para cezası öngörülmüştür.

Bu davalar, Türkiye’de bilişim suçlarına yönelik yargı kararlarının bilişim sistemlerinin kötüye kullanımı konusuna odaklandığını göstermektedir. Özellikle dolandırıcılık, veri çalma ve sistem bozma gibi eylemlerle mücadelede ceza kanununun ilgili maddeleri kullanılarak suçun niteliğine göre kararlar verilmektedir.

Bilişim suçları, teknolojinin hızlı gelişimiyle birlikte Türkiye’de de hukuk sisteminde önemli bir yer edinmiştir. Bu suçlar, kişisel verilerin çalınması, dolandırıcılık, siber saldırılar ve kredi kartı bilgilerinin kötüye kullanılması gibi geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır. Türkiye’de bu suçlar için düzenlenen cezalar ve yargı kararları, çoğunlukla TCK (Türk Ceza Kanunu) çerçevesinde şekillenmiştir.

Bilişim Suçları Çeşitleri ve Cezalar

  1. Nitelikli Dolandırıcılık (TCK m.158/1-f): Bilişim sistemleri kullanılarak yapılan dolandırıcılık suçlarında 4 ila 10 yıl arasında hapis cezası ve suçtan elde edilen kazancın en az iki katı kadar adli para cezası öngörülmüştür. Örneğin, bir dolandırıcı internet üzerinden sahte ilan verip para transferi gerçekleştirirse bu suç kategorisine girer.
  2. Bilişim Sistemleri Yoluyla Hırsızlık (TCK m.142/2-e): Failin, bir kişinin internet bankacılığı bilgilerini ele geçirerek banka hesabından para transfer etmesi, bu suçu oluşturmaktadır. Bu durumda da ciddi cezalar uygulanır ve Yargıtay’ın birçok kararı bu suçla ilgilidir. Sanığın banka hesabından izinsiz para çekmesi gibi durumlar, bu maddeye göre hırsızlık suçuna tabidir.
  3. Kredi Kartının Kötüye Kullanılması (TCK m.245): Başkasının kredi kartı bilgilerini izinsiz kullanarak haksız kazanç elde eden kişilere yönelik cezalar da oldukça ağırdır. Bu tür suçlarda hapis ve para cezaları uygulanır ve bu tür suçlar Yargıtay’ın içtihatlarında sıkça yer bulur.
  4. Siber Taciz ve Şantaj: Kişilerin internet üzerinden sistematik bir şekilde rahatsız edilmesi veya siber araçlarla şantaja maruz kalması da bilişim suçları arasında yer almaktadır. Özellikle sosyal medya gibi platformlarda gerçekleştirilen siber taciz, hem mağdurun itibarına hem de güvenliğine zarar verebilir.

Önemli Yargıtay Kararları

  • Bilişim Yoluyla Nitelikli Dolandırıcılık: Örneğin, sanığın “sahibinden.com” üzerinden sahte ilan verip kapora alması durumu Yargıtay tarafından nitelikli dolandırıcılık olarak değerlendirilmiştir (Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 2013/432).
  • Bilişim Sistemi Kullanılarak Hırsızlık: Yargıtay 15. Ceza Dairesi, failin müştekinin banka hesabından kendi hesabına para aktardığı durumu bilişim yoluyla hırsızlık olarak kabul etmiştir (E. 2012/9298, K. 2014/3105).

Bu kapsamda bilişim suçları, toplumun güvenliği açısından önemli bir tehdit oluşturmaktadır. Mahkemeler, verilen zarar göz önünde bulundurularak etkin pişmanlık gibi uygulamalarla cezaların hafifletilmesine veya artırılmasına karar verebilir. Yargıtay içtihatları ise benzer davalarda referans alınarak bilişim suçlarının adil şekilde cezalandırılmasını sağlamaktadır.

Daha Fazla Göster

Avukat İsmail Gürses

Gürses Hukuk Bürosu kurucu Avukat İsmail GÜRSES ile ekibi; hukuki süreçte başarılı bir şekilde çalışma yürütmekte, müvekkillerin davaları konusunda etkin çözüm yollarıyla hareket ederek kurumsal bir şekilde danışmanlık ve avukatlık hizmeti sunmaktadır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu