Hukuk Genel

Yapay Zeka Çağında Hukuk

Yapay zeka çağında hukuk hakkında bilgiler vereceğim.

Yapay zeka hukukta kullanılır mı?

Bunun yanında, hukukun kendisi de yapay zekâ sistemleri ile çözümler gerektiren bir alandır. Özellikle dosya tasnifi, karar destek sistemi gibi uygulamalar ile yapay zekâ, hukuk alanına destek olabilecektir. Gürses Hukuk Bürosu olarak bilişimcilerimiz bu konuda yapay zeka destekli uygulama ve web sitesi geliştirme çalışmalarına başlamıştır.

İnsanoğlu hemen her devrim niteliğinde teknolojik gelişmenin ardından aynı endişe ile  benzer konular üzerine tartışmaya başlamıştır. Örneğin Sanayi Devrimi’nde makinelerin insanların yaptığı işleri yaparak işsizliğe ve sosyal bunalıma yol açacağını, hatta insanlığın sonu olabileceğini tartışmıştı. Sanayi Devrimi’nin çok büyük etkileri olduğu kesin olsa da insanlığın sonunu getirmediği hatta refahı ve bolluğu arttırdığı ortadadır. Günümüzde de önemli teknolojik gelişmeler yaşanmakta ve bu teknolojik gelişmelere paralel olarak benzer tartışmalar yaşanmaktadır. Özellikle son yıllarda blokzincir teknolojisi, WEB 3.0 teknolojileri gibi önemli gelişmelerle birlikte yapay zeka alanında da çığır açıcı ilerlemeler kaydedilmektedir.

Son olarak geçtiğimiz aylarda Open AI şirketi tarafından geliştirilen ve kapasitesi oldukça yüksek olan ChatGPT 4 ile konu yeniden gündeme geldi ve tartışılmaya başlandı. Yapay zeka konusunda beklentiler, 2030 yılında insanların yaptığı bütün işlerin yapay zeka ve robotlar tarafından yapılabileceği yönündedir. Bu da her ne kadar gelişmemiş ülkelerde henüz anlaşılamamış olsa da  insanlarda ciddi endişeye neden olmakta, işsizlik kaygısına yol açmaktadır.

Tartışmaya ilişkin, Robotların Yükselişi adlı kitabın girişinde yer alan Milton Friedman’ın bir anısına burada yer vermek faydalı olacaktır: Friedman bir Asya ülkesine danışmanlık verdiği sırada bir proje sahasını gezerken işçilerin küreklerle çalıştığını, sahada hiç buldozer ve traktör olmadığını görmüş. Bu durumun sebebini sorduğunda ise “bu bir istihdam projesi” yanıtını almış. Cevap olarak Friedman, “o zaman işçilere kürek yerine kaşık verseydiniz” cevabını vermiştir. (Yeri gelmişken, bu anekdotu okuduğumda aklıma ülkemizdeki memur enflasyonu da geldi. Halihazırda Türkiye, istihdam için memurlarına kaşık veren ülke pozisyonundadır.)

Friedman’ın da dalga geçtiği gibi teknolojinin işsizlik benzeri sonuçlara yol açacağı kaygısı yersizdir. Bana göre bu endişeler tartışılmalı ancak korkuya ve kaygıya neden olmamalıdır. Çünkü benzer kaygılar Sanayi Devrimi’nde de yaşanmıştı ve sonuçta belli bir bunalım dönemi geçirilmiş olsa da insanlık makineleri nasıl kullanması gerektiğini ustaca ortaya koydu, yeni meslek kolları geliştirdi ve refaha kavuştu. Robotların da ortaya koyacağı becerileri nasıl kullanmamız gerektiğinin yolunu elbette bulacağız. Bu bir değişime ve dönüşüme yol açacak, belki çok kuvvetli bir değişime yol açacak, ancak en nihayetinde adapte olup doğru düzenlemeleri yapabilirsek ve doğru adımları atabilirsek bu insanoğlunun faydasına olacaktır. Nitekim PriceWaterhouseCoopers tarafından yayınlanan bir raporda yapay zekanın, 2030 yılında dünyadaki GSYİH’yı 15.7 triyon USD artırabileceği öngörülmektedir. Bunun gibi pek çok rapor yapay zeka kullanımının zenginliği ciddi oranlarda artırabileceğini göstermektedir. Elbette, para kazanma yolları, finans sistemi vd. önemli değişikliğe uğrayacaktır.

Martin Ford’un Robotların Yükselişi’nde bahsettiği gibi yapay zekanın bizlere getireceği asıl değişiklik, tarih boyunca makinelerin hep araç olmuşken artık otonom işçiler haline geleceğidir. Ancak yine de kısa vadede insana olan ihtiyaç belli ölçülerde korunacaktır. Yakın zamanda insanlar şöför koltuğunda bir insanın oturmadığı bir arabaya binmeyecekler, bir doktorun kontrol etmediği robota güvenmeyecekler, insan pilot olmadan bir uçağa binmeyeceklerdir.

Yapay zeka konusunda endişeler yalnızca işsizlik ve insanoğlunun düşeceği sosyal bunalım değildir.  Yapay zeka kullanımının beraberinde getirdiği tartışmaların bir kısmı ise kişisel verilerin gizliliği, mahremiyet hakkı, yapay zekanın denetimi ve kontrolü ile enerji tüketimi noktasında toplanmaktadır. Endişelerin temelinde, insan zekasının yapay zekayı denetleyebilecek kadar yüksek olmadığı düşüncesi yatmaktadır. Yapay zekanın denetimi noktasında ilginç fikirlerden birisi ise yapay zekanın yine yapay zekalar tarafından denetlenmesi fikridir. Gerçekten de olağanüstü bilgisayar sistemlerine sahip bu robotlar ve botlar oldukça yüksek kapasiteye sahiptir.

Yapay zeka teknolojisinde yukarıda bahsettiğimiz endişeler daha kısa vadede hayatımızı etkileyebilecek tartışmalar olup bu endişelerin haklılık payları yüksektir. Öncelikle kişisel verilerin güvenliği noktasında gerekli çalışmalar, yalnızca hukukçularla değil, konuya iyi hakim bilirkişi yazılım uzmanlarıyla yapılmalıdır. Özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde, kişisel verilere ilişkin tedbirler ve önlemler daha sıkı alınmalıdır.  Diğer yandan yapay zekaya ilişkin algoritmaların açık olması yapılan çalışmaların şeffaf olması ve bilgi paylaşımı da güvenlik açısından önemli olacaktır. Halihazırda bu konudaki girişimler yeterli ve etkili olmasa da kısa zamanda gerekli yasal düzenlemelerin yapılacağı kanaatindeyim. Konuya ilişkin Darrel M. West, “Six Steps to Responsible AI in the Federal Government” yazısında şu ifadeleri kullanmıştır:

“Yapay zekanın adalet, şeffaflık, kişisel verilerin gizliliği, insan güvenliği ve faaliyetlerinin açıklanabilmesi gibi ilkelere sahip olması gerektiği konusunda bir fikir birliği mevcuttur. Neredeyse tüm etikçiler ve teknolojilere ilişkin politikaları öne sürenler bu faktörlerin önemini vurguluyor ve adil, şeffaf, güvenli ve anlaşılabilir algoritmaların kullanılmasını destekliyorlar.” *

Takip edenlerin bileceği üzere yakın zamanda yapay zekanın bir avukat olarak ABD’de duruşmaya katılmak istediği ancak baroya kayıtlı olmadığı için (gerçek bir kişi olmadığı için kayıt olamaz) duruşmaya kabul edilmediği haberleri çıkmıştı. Bunun üzerine davalı kişi, yapay zekaya kendisine bir savunma hazırlamasını istemiş, hazırlatmış ve mahkemede bu savunmayı yapmıştı. Mahkeme sonucunda ise davalı bazı savunmaları eksik yaptığı için daha az ceza alabilecekken daha fazla cezaya çarptırılmıştı. Söz konusu yapay zeka uygulaması daha pek çok kişiye hukukî destek sağlamış, kısa süre sonra ise uygulamanın geliştiricisi hakkında dolandırıcılıktan onlarca şikayette bulunulmuştur.

Bu olayın ayrıntılarına küçük bir araştırma ile rahatlıkla ulaşılabilir. Konuyu çok uzatmamak ve yazıyı sıkıcı hale getirmemek için konuya ilişkin gelinen son noktayı özetlemek istiyorum:

Yapay zeka gelinen noktada iyi bir avukat asistanı olarak veya iyi bir katip olarak kullanılabilir. Ancak kesinlikle bir avukat olarak görülebilecek ya da hukukî bilgi danışacabileceğimiz kapasiteye gelmemiştir. Diğer yandan yapay zeka ile birlikte dava dilekçesine içtihat bulma, delilleri hazırlama, klasörler dolusu belgeleri dava dilekçelerimizle en uyumlu ve işlevsel şekilde sunabilme gibi iş ve işlemleri yapabiliriz. Konuya ilişkin John Villasenor’ın brookings.edu‘da yazdığı “How AI will revolutionize the practice of law” başlıklı yazıda yapay zekanın hukukî kullanım alanlarına değinilmiştir:**

Villasenor’e göre yapay zeka avukatlara olan ihtiyacı bitirmeyecek olsa da avukatların işlerini kolaylaştıracağından daha düşük maliyetli bazı işlemlerin yapay zeka ile yapılmasını sağlayabilir ve avukatlar daha kısa ve basit dilekçeleri yapay zekaya yazdırdıktan sonra sadece kontrol edip bazı düzeltmeler yapıp daha az gelire sahip insanların avukatlık hizmetinden yararlanmasını sağlayabilir, böylece adalete olan erişim de artmış olur. Villasenor yazısında, yapay zekanın avukatların araştırmaları sırasında oldukça kolaylıklar sağlayacağını da belirtmekte ve hukuk firmalarının ve hukuk fakültelerinin bu eğitimlere yer vermeleri gerektiğini belirtmektedir. Ayrıca Villasenor’a göre yargıçlar da benzer şekilde yapay zekadan yararlanabilecektir. Araştırmaların, delillerin tasniflenmesinin, keşifler sırasındaki birçok bilgi ve belgenin dosyada kullanılmasının kolaylaştırılması yapay zeka ile etkili şekilde sağlanabilir.

Bana göre, daha gelişmiş yapay zekalar, hesap bilirkişiliği ve diğer bazı bilirkişilik işlevlerini de yapabilir. Böylece aylarca süren bilirkişi raporu alma kısmı çok kısalır ve yargılamada süreler azalabilir.

Öyleyse, yapay zeka konusuna yüzeysel bir bakış attığımız ve yapay zeka-etik tartışmasına girmediğimiz bu yazıyı bir öneri ile bitirmiş olalım. Bu konuda öneri ve desteğiniz için iletişim bölümünden bize ulaşabilirsiniz.

,** Villasenor John, “How AI will revolutionize the practice of law”, Mart 2023, https://www.brookings.edu/blog/techtank/2023/03/20/how-ai-will-revolutionize-the-practice-of-law/

Diğer Bazı Kaynaklar:

Ford Martin, Robotların Yükselişi, Kronik Kitap, 11. Baskı, 2022

Chul Han Byung, Şeffaflık Toplumu, Metis, Ekim 2022

Ayrıca İstanbul, Ankara ve İzmir Barolarının Çalıştay Raporunu İnceleyebilirsiniz.

Daha Fazla Göster

Avukat İsmail Gürses

Gürses Hukuk Bürosu kurucu Avukat İsmail GÜRSES ile ekibi; hukuki süreçte başarılı bir şekilde çalışma yürütmekte, müvekkillerin davaları konusunda etkin çözüm yollarıyla hareket ederek kurumsal bir şekilde danışmanlık ve avukatlık hizmeti sunmaktadır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu